ORUÇ

            Oruç,Arapçada “savm-sıyâm” kelimeleriyle ifade edilir.Savm-sıyam lugatte;insanın kendisini, yemekten, içmekten ve cinsi yakınlıktan men etmesi anlamına gelir.Dini manada oruç;”Şeri gün müddetince ve ibadet  niyetiyle insanın kendisini,yemekten,içmekten ve cinsi münasebette bulunmaktan men etmesi” manasına gelir.Şeri gün ise imsak vakti dediğimiz  fecrin doğması  ile güneşin batması zamanına kadar geçen müddettir.

            Oruca ilk başlama anına imsak;orucu bozmaya da iftar denir.

            Ramazan orucu Hicretin ikinci senesinde farz kılınmıştır.Farziyyeti Kitap,Sünnet ve İcma ile sabittir.

Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz. ()Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.() Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.  Bakara Suresi Ayet 183-184-185

ORUCUN ŞARTLARI

Ramazan orucunun sebebi,Ramazan ayının herhangi bir gününün bir cüzüne yetişmektir.Bu aya yetişen ve bu ayın herhangi bir gününde oruca ehliyet kazanan her mükellef müslümana,oruç farz olmuş olur.

      Ramazan orucunun kazasının sebebi ise,bu aya evvelce yetişmiş olduğu halde onu tutamamaktır.

Orucun Farziyyetinin Şartları: Oruç ile mükellefiyetin şartı;akıl,büluğ ve İslam’dır.Bu şartları üzerinde taşımayan bir insana oruç farz değildir.Ancak;büluğa ermediği halde mümeyyiz olmuş bir müslüman çocuğun orucu nafile olarak sahih olur.Borç olmamasına rağmen onları,yavaş yavaş oruca alıştırmak lazımdır.

Orucun Edasının Şartları: Orucun edasının şartı;ikamet ve sıhhattir.Yolcu ve hasta olanlara oruç farzdır. Fakat bu durumda olanlara,eda etmemeleri hususunda şeri izin verilmiştir;istemezlerse veya hastalıkları oruç tutmaya mani ise Ramazan ayı içerisinde oruçlarını tutmayabilirler.Yolcular memleketlerine dönünce (mukim olunca);hastalar da şifa bulunca tutamadıkları oruçları,güne gün kaza ederler.

            Emzikli kadınlara da izin verilmiştir.Şayet oruç tuttukları takdirde sütleri azalacak,çocukta zarar görecek olursa oruçlarını tutmazlar.Çocuk yiyecek hale geldiği vakit kaza ederler.Süt anneleride aynı hükme tabidirler.

            Orucun Sıhhatinin Şartları: Tutulan bir orucun sahih olabilmesi için iki şart vardır.1-Adet ve lohusalıktan temiz olma 2-Niyet

            Loğusa kadınlar ile adet (ay başı) gören kadınlar oruç tutamazlar.Bu halde iken yaptıkları ibadet sahih değildir.Adet ve lohusalıktan kurtulduktan sonra Ramazan oruçlarını güne gün kaza ederler,fakat namazlarını kaza etmezler.

            Oruç bir ibadet olduğundan niyetsiz oruç sahih değildir.Niyeti söz ile yapmak şart olmayıp,oruşç tutmaya karar vermek veya oruç için sahur yemeğine kalkmak niyet için kafidir.Ancak dil ile söylemek sünnettir.Bunun için yarının orucuna tutmaya hem içten niyet edilir hemde “niyet ettim Allah rızası için yarınki Ramazam orucunu tutmaya” denilirse daha iyi olur.

            Oruç İçin Niyetin Zamanı:

·         Eda edilen Ramazan orucu,günü önceden belirlenmiş (muayyen) nezir (adak) orucu ve nafile oruçların niyet vakti;güneşin batmasından itibaren istiva zamanının biraz öncesine kadar devam eden vakittir.Bu müddet içerisinde bu üç oruç için niyet edilebilir.

Akşam ezanından önce,ertesi günün orucu için niyet yapılmaz.Tam istiva zamanında ve ondan sonra o günün orucu için yapılan niyet de muteber değildir.Bu hususta misafir ile mukim,hasta ile sağlam arasında fark yoktur.İstiva zamanının az öncesine kadar niyet yapılabilir.Fakat fecri sadıktan sonra,yeme içme gibi oruca mani bir şey yapılmışsa artık niyet yapılamaz.

·         Kaza oruçları,keffaret oruçları ve günü önceden belirlenmemiş (mutlak) adak oruçların niyet zamanı;güneşin batmasından fecri sadığın doğmasına kadar olan vakittir.Bu üç çeşit oruç için fecri sadığın doğmasından sonra yapılan niyet muteber değildir.

Ramazanın kazası,keffareti ve günü önceden belirlenmemiş (mutlak) nezir oruçları için yapılan niyete,bunun ne orucu olduğu nun tayini lazımdır.

Oruç için niyet,şayet fecri sadıktan önce yapılırsa “yarının orucu” diyeniyet yapılır.Çünkü şeri gün fecri sadıkla başlar.Fakat niyet fecri sadıktan sonra yapılırsa “ bugünün orucu” diye niyetlenilir.

Ramazanın her günü için ayrı ayrı bir niyet lazımdır.Çünkü araya geceler girmektedir;çünkü her günün orucu,başlı başına bir ibadettir.Bunun için her gün için ayrı ayrı niyet lazımdır.

Kaza orucuna fecri sadığın doğmasından sonra niyet edilirse bu niyet ile kaza sahih olmaz;tutulan oruç nafile olmuş olur.

Bir kimse Ramazan’da Ramazan olduğunu bildiği halde,ne oruç tutmaya ne de iftar etmeye niyet etmemiş olsa –tercih edilen görüşe göre – oruçlu olmaz.

Bir kimse geceleyin herhangi bir oruca niyet ettiği halde fecrin doğmasından önce bu niyetinden dönmüş olsa bu dönmesi sahihtir.Şayet fecri sadıktan (imsaktan) sonra bu niyetinden özürsüz olarak döner de orucunu yerse,oruç bozulmuş olur.Bu oruç Ramazan orucu ise keffaret,nafile oruç ise kaza gerekir.

Sahuru erken yaparak oruca niyet eden kimsenin imsak vaktine kadar tekrar yemesinde ve içmesinde bir mahzur yoktur.

Orucun Hükmü: Farz olan bir ibadetin eda edilmesiyle Allahu Tealanın emri yerine getirilmiş olur.Dolayısıyla o kimse üzerinden borç düşmüş,ahırette sevaba erişmiş olur.Orucun farziyyetini inkar etmek veya oruç ibadetini hafife almak küfrü muciptir.Çünkü orucun farziyyeti Kitap,Sünnet ve İcma ile sabittir.

ORUCUN ÇEŞİTLERİ

1)       Farz Oruçlar: Ramazan orucunun edası,kazası ile keffaret oruçları farz olan oruçlardır.Ramazan orucu muayyen bir farz olup yalnız Ramazan ayında tutulabildiği halde kazaya kalan Ramazam orucu ile keffaret oruçları gayrı muayyen bir farz olarak oruç tutulması mübah günlerde tutulabilir.

Keffaret: Lugatte mahv,izale ve setr etmek manasına gelir.Allah Teala bazı kusur ve günahları,bir takım vesilelerle af ve setr buyurduğu için bu vesilelerden herbirine keffaret denilmiştir.

Keffareti Savm: Ramazanı şerifte meşru bir özür bulunmadan belirli şartlar içinde orucunu bozan bir mükellefin;bir köle veya cariye azad etmesi,buna gücü yetmezse iaralıksız iki ay oruç tutması,buna da kadir olamazsa altmış fakire sabahlı akşamlı yemek yedirmesi veya yemeğe bedel fidye vermesidir.

            Keffareti Zıhar: Erkeğin karısını veya bedeninden kinaye olabilecek bir cüzünü annesi gibi nikahı kendisine ebediyyen haram olan bir kadının bakılması,ebediyyen haram bir yerine benzetme neticesinde sorumlu üzerine terettüb eden keffarettir.(Senin sırtın benim annemin sırtına benziyor,demek gibi)

            Zıhar keffareti;bir köle azad etmek,buna güç yetmediği takirde iki ay aralıksız oruç tutmak,buna da güç yetmezse atmış fakiri sabahlı akşamlı bir gün doyurmak veya buna bedel fidye vermektir.Keffaret yerine getirilmedikçe erkeğin hanımına yaklaşması haramdır. Mücadele Suresi Ayet 3-4

            Keffareti Halk: Hacc için ihrama girip de bir özürden dolayı vaktinden önce tıraş olan kimsenin tutacağı üç günlük oruçtan ibarettir.Bu orucun peş peşe tutulması şart değildir,ayrı ayrı günlerde de tutulabilir.

            Keffareti Katl: Bir müslümanı veya zimmiyi (İslam devletinin himayesinde bulunan gayrı müslim) hata ile öldüren bir müslümana diyetten başka gereken keffarettir ki gücü yetiyorsa bir mü’min köle veya cariye azad etmesi,buna muktedir değilse iki ay aralıksız oruç tutmasıdır.Ava atılan kurşunla bir şahsın öldürülmesi hali buna örnektir.

            Keffareti Yemin: Bir kimsenin yaptığı yeminden dönmesi sebebiyle lazım gelen keffarettir ki,gücü yeterse bir köle veya cariye azad etmesi,veya on fakiri sabahlı akşamlı doyurması veya on fakiri normal bir şkilde giydirmesi,bunlara gücü yetmezse üç gün aralıksız oruç tutmasıdır.On fakire fıtır sadakası vermek te yeterlidir. Maide Suresi Ayet 89

2)       Vacib Oruçlar: Vacib oruç;adak orucu ve bozulan nafile orucun kazası olmak üzere ikiye ayrılır.

a)      Adak Orucu: Adak orucu da muayyen ve gayrı muayyen olmak üzere ikiye ayrılır.

i)         Muayyen Adak Orucu: Belirli bir günde tutulması nezredilen oruçtur.Şu işim olursa falan ayın falan günlerinde üç gün oruç tutacağım,denmesi gibi.

ii)       Gayrı Muayyen Adak Orucu: Gün ve ay tayin edilmeden nezredilen oruçtur.Şu işim olursa bir gün oruç tutacağım denmesi gibi.

b)      Bozulan Nafile Orucun Kazası: Allah rızası için Ramazan ayı dışında ve sevap kazanmak kastıyla tutulan bir nafile oruç,herhangi bir sebeple (hataen,kasden) bozulursa bunun kazası vacibtir.

3)       Sünnet Oruç: Muharrem ayının dokuzuncu,onuncu (aşure günü),onbirinci günleri tutulan oruçlar sünnettir.

4)       Mendub Oruçlar: Her kameri ayın (Muharrem,Safer,Rebiul Evvel,Rebiul Ahır,Cemaziyel Evvel,Cemaziyel Ahır,Receb,Şaban,Ramazan,Şevval,Zilkade,Zilhicce) onüç,ondört,onbeşinci günlerinde tutulan oruçlardır ki;bu günlerde gecelerin aydınlık olmasından dolayı “Eyyâmı Bîz (beyaz günler)” denilmektedir.

Her haftanın Pazartesi ve Perşembe günlerinde tutulan oruç,

Şevval ayı içinde altı gün oruç tutmak,

Eşhurul hurum (haram aylar) denilen Zilkade,Zilhicce,Muharrem ve Receb aylarının herbirinde üçer gün oruç tutmak,

Savmi Davud denilen ve gün aşırı tutulan oruç,

5)       Mekruh Oruçlar: Ramazan Bayramının birinci günü ile Kurban Bayramının birinci,ikinci,üçüncü,dördüncü günleri oruç tutmak tahrimen mekruhtur.

Yalnız Cuma veya Cumartesi gününde tutulan oruç,

Muharrem ayının yalnız onuncu (Aşure günü) gününde tutulan oruç,

Nevruz ve Mihrican günlerinde (Nevruz;21 Martla 20 Nisan arasına düşen ve İran güneş yılının ilk günü ve bahar başlangıcı,Mihrican;17 Eylül ile 16 Ekim arasına düşen ve İran güneş yılının altıncı ayı ve güz başlangıcı olan Mihr ayının onaltıncı günüdür.Bu günde İranlılar,destan kahramanları Feridun’un Suriye hükümdarı Zohak’ı yenerek tahta çıkışını kutlarlar.) kasden tutulan oruçlar,8Eğer kasıt olmadan tutulan oruçlar bu günlere tesadüf ederse mekruh değildir.

İftar etmeden iki-üç gün ardı ardına tutulan oruç (savmi visal),

Hacıları güç ve kuvvetten düşürebileceği muhtemel olan tevriye günü(Zilhiccenin sekizinci günü)oruç tutmak

Susmayı ibadet itikad ederek hiçbir şey konuşmamak suretiyle tutulan oruç (sükut orucu),

Bütün bir seneyi oruçlu geçirmek (savmi visal),

Üzerine Ramazanı Şeriften kazaya kalmış orucu bulunan kimsenin nafile oruç tutması,

Kocasının izni olmadan bir kadının nafile oruç tutması,

ORUCU BOZUP KEFFARETİ GEREKTİREN DURUMLAR

            Keffaret; kişinin bilerek yapmış olduğu hatasını Allahu Tealaya affettirmek için verdiği sadaka,kestiği kurban veya tuttuğu oruçtur.

            Oruçta keffaret Ramazanda tutulan orucun özürsüz olarak bilerek bozulması sebebiyleceza olarak bir köle azad etmesi,veya bozduğa bir gün oruca karşılık 60 gün (iki kameri ay) aralıksız oruç tutmasıdır.Hastalık ve yaşlılık sebebiyle keffaret orucunu tutmaya muktedir olamayan kimse 60 fakiri sabahlı akşamlı doyurur veya bir fakiri 60 gün doyurur,veya bedelini verir.Keffaretin tekerrürü halinde ise eğer daha önce keffaret ödenmemişse bir kefaret yeterli görülmüştür.

            Keffaret orucunun bir kısmını,mesela 55 gününü tutupta bir gün ara verirse veya Ramazan girse veya misafirliğe gitse veya haram olan vakte rastlasa yeniden 60 gün oruca başlar.Ancak kadının adeti ve loğusa halleri müstesnadır.Kadın adeti biter bitmez devam eder.

            Bile bile orucu bozduktan sonra aynı gün,hayz,nifas gibi oruç yemeği mübah kılan bir özür meydana gelirse keffaret düşer.Yalnız hastalığa kendisinin sebep olmaması lazımdır.Kendini yaralayarak,dağdan,damdan atarak hasta olursa muhtar kavle göre keffaret düşmez.Orucu bozduktan sonra kendi iradesiyle vaya zorla sefere çıkması da keffareti düşürmez.

Özürsüz oruç yemenin günahı,tevbe ile sakıt olmayıp keffaret ile bu ceza ödenir.Ancak yolculuk, misafirlik, hastalık,zorlama ve hata ile orucun bozulması durumlarında keffaret icap etmez,güne gün kaza edilir.

·         Cinsi münasebette bulunmak,(bunun dışında vuku bulan bir inzalde yalnız kaza lazım gelir,ihtilam olmada ise oruca hiçbir zarar gelmez.)

·         Oruçlu olduğunu bilerek yemek,içmek,ilaç kullanmak

·         Ağzına gren kar,dolu ve yağmuru isteyerek yutmak

·         Sigara içmek,esrar ve enfiye çekmek,öd ağacı ve anber gibi güzel koku veren şeyleri tütsüleyip dumanını içine çekmek (istemeyerek gelen tütsü ve sigara dumanı oruca zarar vermez)

·         Et (çiğ-pişmiş),pastırma ve iç yağı yemek

·         Buğday tanesini,başağından yeni çıkmaş veya kavrulmuş arpa tanesini yemek

·         Dışardan ağza alınan susam tanesi kadar bir şeyi yemek

·         Yenilmesi alışkanlık haline gelmiş bir şeyi yemek (kil,toprak,kül,kağıt...)

·         Az miktarda tuz yemek veya yalamak

·         Sevdiği kimsenin tükrüğünü yutmak

·         Kan aldırdıktan,dedikodu yaptıktan,şehvetle zevcesini öptükten sonra(orucu bozmayan herhangi bir şey yaptıktan sonra),”orucum bozuldu” zannıyla orucu bozmak hem kaza hem keffareti gerektirir.

·         Kısaca;Şeri bir özür bulunmaksızın gıda ve gıda özelliği taşıyan her türlü maddeleri bilerek almak,cinsi arzuyu tam olarak tatmin etmek orucu bozup keffareti gerektirir.

ORUCU BOZUP KAZAYI GEREKTİREN DURUMLAR

            Kaza;bozulan veya tutulamayan orucun Ramazan ayı dışında güne gün tutulmasıdır.

·         Çiğ pirinç,sade un ve sade hamur yemek

·         Çok miktarda tuz yemek (azı keffareti gerektirir)

·         Yenilmesi alışkanlık haline gelmemiş kil,çamur,toprak,kül gibi bir şeyi yemek

·         Zeytin ve kiraz çekirdeği,pamuk,kağıt,taş,demir,altın,gümüş gibi şeyleri yutmak

·         Olgunlaşmaan önce yenmesi mutad olmayan ham bir meyveyi (ayva gibi),özü olmayan bir cevizi yemek

·         Ceviz,fındık,fıstık,badem gibi şeyleri kabuğu ile yutmak

·         Arkasından ilaç akıtmak,burna ilaç çekmek,boğaza huni ile bir şey akıtmak,kulağına yağ ve su damlatmak

·         Boğazına kaçan yağmur,kar ve doluyu istemeyerek yutmak

·         Zorla oruç bozmak(kocanın karısına veya kadının kocasına zorla münasebette bulunmaları halinde zorlayana keffaret,zorlanana kaza lazım gelir)

·         Abdest alırken veya guslederken ağza alınan veya burna çekilen suyun kazaen boğaza kaçması

·         Dişleri arasında kalan nohut tanesi kadar bir şeyi yemek

·         Unutarak yedikten sonra orucun bozulduğunu zannederek bilerek yemek,içmek

·         Ağız dolusu isteyerek kusmak veya kusmuğu yutmak

·         Karnında veya başında bulunan yaraya döktüğü ilacın,mideye veya dimağa gitmesi

·         Öd ağacı,amber ve sigara dumanı gibi keyf ve zevk vermeyen dumanı kendi isteği ile içine çekmek

·         Sabah olduğunun farkına varmadan sahur etmek,güneş battı zannıyla iftar etmek

·         Ramazan ayı dışında tuttuğu orucu bile bile bozmak

·         Bir kadını şehvetle öpmek veya dokunmak veya elle oynamak suretiyle inzal vuku bulmak

·         Ramazan orucuna niyet etmeyerek gündüzün yemek içmek

·         Mukimken sefere çıkan kimsenin orucunu bozması

·         Tedavi maksadıyla iğne vurunmak

·         Bayılmak,delirmek,komaya girmek.Eğer bunlar bir ay sürmezse o günleri kaza eder.Bir aydan fazla sürerse kaza etmez.

·         Kısaca;Gıda ve ilaç gibi gıda manasında olmayan şeyleri almak,buda adette gıdalanmak maksadı taşımayan ve insan tabiatının meyletmediğişeyleri almakla olur.Oruçlu kimsenin hastalık,yolculuk,tehdit altında kalma,hata,ihmal yahut şüphe ile ilaç alması gibi durumlarda olur.Bir kimse şehvetini meşru olmayan yollarla tatmin ederse kaza gerekir.

ORUCU BOZMAYAN ŞEYLER

·         Oruçlu olduğunu unutarak yemek,içmek,cinsi münasebette bulunmak (Oruçlu olduğunu hatırladığı anda bu filii terketmesi lazımdır.Başkası görürse hatırlatır,ihtiyarsa ses çıkarmaması evladır.)

·         İhtilam olmak

·         Cünüp olarak sabahlamak

·         Zevcesini öpmek

·         Bir kadına bakmak veya düşünmek suretiyle meni gelmesi

·         Ağza gelen balgamı yutmak,burna gelen akıntıyı içeri çekmek

·         Denize göle veya başka bir suya girmek (Az da olsa su yutulursa oruç bozulur.Vücudun gözeneklerinden içeriye giren şeyler orucu bozmaz.)

·         Suya dalınca kulağına su kaçmak

·         İsteği dışında boğazına duman ve toz girmek,sinek kaçmak

·         Ağzına aldığı ilacın tadı boğazına varmak

·         Dişleri arasında önceden kalmış nohuttan küçük bir artığı yemek

·         Bıyık yağlamak,sürme çekmek

·         Kan aldırmak

·         Kendi isteğiyle dumansız koku koklamak,gül koklamak

·         Kişinin kendi isteği dışında kusması ve gelen kusmuğun kendiliğinden içeri gitmesi (çok bile olsa orucu bozmaz)

·         Misvak veya fırça kullanmak(diş macununu kullanmak yutulmadıkça bozmaz)

ORUCUN MEKRUHLARI

·         Bir şeyin tadına bakmak (yemek pişiren kadın kocasının huysuzluğundan korkarsa yemeğin tuzuna bakabilir)

·         Lüzumsuz bir şey çiğnemek (lastik ve ağaç parçası gibi)

·         Nefsinden emin olmayanlar için zevcesini öpmek,sarılmak (inzal olursa oruç bozulur)

·         Tükürüğünü ağzında biriktirip yutmak

·         Zayıf düşeceğini bile bile kan aldırmak

ORUÇLUNUN YAPMASI MÜSTEHAB OLAN ŞEYLER

·         Sahurda kalkıp bir şeyler yemek

·         Sahuru biraz geciktirmek

·         Güneş battıktan sonra iftarda acele etmek

·         İftar duası okumak (Ey Allahım! Senin rızan için oruç tuttum,sana inandım,sana güvendim,senin rızkınla ile orucumu açtım.Yarınki oruca da niyet ettim.Ey mağfireti bol olan Yüce Allahım.Beni,anamı,babamı ve bütün inananları hesab gününde mağfiret et)

·         Orucu hurma gibi tatlı bir şeyle açmak

·         Fakir ve kimsesizlere yardımda bulunmak

·         Bol bol Kuran okuyup,ibadetle meşgul olmak

·         Boş ve faydasız iş ve sözlerden kaçınmak,faydalı işler yapmak

ORUÇLUYA MEKRUH OLMAYAN ŞEYLER

·         Misvak veya gül gibi şeyler koklamak

·         Sürme çekmek bıyık yağlamak

·         Misvak kullanmak,dişleri fırçalamak

·         Ağza su alıp gargara yapmak veya burna su çekmek

·         Yıkanmak

ORUÇ TUTMAMAYI MÜBAH KILAN HALLER

1)       Yolculuk: Ramazanda en az 90 km.lik bir yere gidecek olan bir kimse o günün gecesinde oruca niyet etmeyebilir.Ancak oruca niyetlendikten sonra gündüzün yolculuğa çıksa bu yolculuk o günkü orucunu bozmaya mazaret olmaz,orucuna devam etmesi gerekir.,fakat bozarsa keffaret değil kaza lazım gelir.Eğer güç değilse seferde oruç tutmak daha efdaldir.

2)       Hastalık: Bir kimse hayatından endişe eder,akıl ve şuurunu kaybetmesinden,hastalığının artmasından veya uzamasından korkarsa veya mütehassıs bir doktor tarafından söylenirse orucunu tutmayabilir.Oruçlu ise orucunu açabilir.Sonra iyi olunca sadece orucunu kaza etmesi kafidir.

3)       Düşmanla Savaş Hali: Ramazanda düşmanla savaş halinde bulunan bir müslüman asker düşman karşısında zayıf düşmemesi için oruç tutmayabilir.Sonra tutamadığı günleri kaza eder.

4)       İkrah (Zorlama) Hali: Hayatın veya bir uzvun ciddi bir tehdit altında olması halinde oruçlu,bu zorlamadan dolayı orucunu bozabilir.Ancak orucunu bozmaz da bu yüzden öldürülecek olursa günahkar olmaz.Aksine iman ve İslamdaki metanet ve sadakatını gösterdiğinden dolayı büyük ecir ve sevaba nail olur.Fakat bu zorlama ve cebir yolculuk ve hastalık halinde olursa da orucunu bozmaz ve bu yüzden öldürülürse günahkar olmuş olur.Çünkü zaten orucunu açmaya dinen ruhsat verilmiştir.

5)       Şiddetli Açlık ve Susuzluk: Oruçlu bir kimse açlık ve susuzluktan dolayı sağlığına ve aklına yönelmiş ciddi bir zarar (bir tecrübe veya alamet veya müslüman bir doktorun raporu ile) söz konusu olursa kaza etmek üzere orucunu bozabilir.

6)       Hamilelik ve Süt Annelik: Ramazanda hamile bulunan veya ister kendisinin ister başkasının çocuğuna süt veren kadın,kendine vela çocuğa bir zarar geleceğinden korkarsa orucunu sonra kaza etmek üzere açabilir.Bu konuda onun anne olmasıyla süt emzirmek için tutulmuş olması arasında bir fark yoktur.

7)       Hayız ve Nifas Hali:Bir kadın Ramazanda gündüzün adet görmeye başlar veya çocuk doğurursa orucu bozulmuş olur.Bu haller devam ettikçe oruç tutması caiz değildir.

8)       Düşkünlük ve İhtiyarlık: Vucudun günden güne takatı ve gücü azalmakta olan,iyice ihtiyarlamış bir kimseye düşkün veya ihtiyar denir.Böyle olan kimsenin oruç tutmaması caizdir.Tutamadığı oruca mukabil bir fidye vermesi gerekir. Bu fidye bir sadakayı fıtır miktarıdır.İsterse bir fakiri sabahlı akşamlı bir ay veya otuz fakiri sabahlı akşamlı bir gün doyurur.Veya bir fakire bir ay veya otuz fakire birer fidye verir.Fidye veremeyecek kadar kendisi yoksul ise Allah Tealadan af ve bağışlamasını talep eder.

 

GERİ DÖN