NAMAZLA İLGİLİ DİĞER KONULAR

 

 

KADINLARIN MUHÂZÂTI

            Muhâzât;müştehât kadının,erkeğin yanında veya önünde aralarında bir bölme olmadan topuklarıyla aynı hizada namaza durmasıdır.

            Kadının,erkeğin mahremi,karısı veya yaşlı olması durumu da hükümde aynıdır.Çünkü namazda kadının duracağı yer,safların son tarafıdır.

Namaz,muhâzât’la ancak on şart bulunduğu takdirde bozulmuş olur ki,bunları şöylece sıralayabiliriz.

1.       Kadının müştehâ olması (büluğ çağına ermiş veya buna yakın olması)

2.       İmam olan kimsenin kadınlar içinde imamete niyet etmiş olması

3.       Muhâzât,rüku ve secde ile  kılınan mutlak namazda olması(Cenaze namazı ve tilavet secdesi muhazatla bozulmaz.)

4.       Namazın eda itibariyle erkek ve kadın arasında müşterek bulunması:Bu da ya aynı imama,aynı namazda uymalarıyla veya kadının aynı hizada bulunan erkeğe uyarak aynı namazı beraberce kılmalarıyla olur.

5.       Namaz yerlerinin bir olması:Aynı hizada bulundukları halde biri diğerinden en az bir adam boyu yükseklikte olduğu halde cemaatle namaz kılsalar,namaz bozulmaz.

6.       Kadınla erkek arasında direk gibi bir şeyin veya bir insan sığacak kadar bir açıklığın bulunmaması

7.       Muhazatın kıyam ve rüku gibi bir rüknü eda edecek kadar devam etmesi

8.       Erkekle kadının aynı cihete yönelmiş olması:Kabe’nin içinde aynı imama uyarak ve aynı hizada durarak değişik cihetlere yönelerek namaz kılsalar namaz ifsad edilmiş  olmaz.

9.       Kadın veya kızın namazın mahiyetini düşünebilecek kadar akli dengesinin yerinde olması:Namazın ne olduğunu bilmeden rasgele cemaate uyan mecnunenin muhâzâtı namazı bozmaz.

10.   Kadına “geride namaza dur” diye erkeğin işaret etmemesi:Muhazatı meydana getirir ve erkeğin namazı bozulur.

Mezkur on şart mevcut olunca bu muhazat durumu erkeklerin namazını bozar.Kadının sağ sol ve arka tarafındaki kimsenin namazı bozulur.

NAMAZDA MEKRUH OLAN-OLMAYAN OKUYUŞLAR

·         Namazların Fatiha suresinden sonra bir miktar sure okunması gereken rekatlarında tam bir sure okunması daha faziletlidir.Bununla beraber bir surenin bir kısmı bir rekatta,diğer kısmıda öteki rekatta okunabilir. Bunda kerahat yoktur.

·         Namazın bir rekatında bir surenin sonunu,diğer rekatında başka bir surenin sonunu okumak sahih olan bir görüşe göre mekruh değildir.

·         Namazın bir rekatında bir surenin başından veya ortasından,diğer rekatında da bir surenin bir surenin başından veya sonundan okumakta veya kısa bir sure okumakta kerahat yoktur.Fakat iyisi bir zaruret olmadıkça böyle okumamaktır.

·         Namazın bir rekatında bir sure,diğer rekatında arada iki veya daha ziyade bulunmak üzere aşağı doğru başka bir surenin okunması mekruh değildir.Fakat arada bir surenin bulunması mekruhtur.Ancak terk edilen bu sure önce okunan sureden en az üç ayet miktarı uzun bulunuyorsa mekruh olmaz.

·         Bir rekatta iki sureyi toplayarak okumakta kerahat yoktur.Ancak arada bir veya birkaç sure bırakılmış olursa mekruh olur.Bununla beraber farz namazlarda böyle iki surenin bir rekatta toplanmaması daha iyidir.

·         Zaruret olmadıkça bir rekatta bir ayetten diğer bir ayete geçmek mekruhtur.Aralarında üç ayet bulunsa dahi böyledir.Eğer yanılarak böyle bir geçiş yapılmış olurda sonradan hatırlanırsa bu ayetler sıraları üzerine yeniden okunur.

·         Bir namazda bir ayeti kerime takrarlanırsa veya bir sure bir rekatta iki defa okunsa bakılır.Eğer yalnız başına kılınan bu namaz nafile bir namaz ise mekruh olmaz.Fakat farz namaz ise unutmak veya başka bir sure bilmemek gibi bir özür bulunmadıkça mekruh olur.

·         Birinci rekatta Nâs Suresi okunsa ikinci rekatta da bu surenin okunması uygun olur.Çünkü tekrar etmek geri dönüp okumaktan daha iyidir.

·         İkinci rekatta birinci rekatta okunan surenin üstündeki sureyi okumak mekruhtur.Kasten yapılmazsa mekruh olmaz.Bununla beraber okuma başlamışsa terk edilmemelidir.

·         Namazda Sübhaneke’yi,Euzü Besmeleyi ve amin lafzını aşikare okumak mekruhtur.

·         Kıyamda ki kıraatı rükuda bitirmek mekruhtur.Okunan ayetleri ve sureleri namaz içinde panmakla saymak ta İmamı Azama göre mekruhtur.İki imama göre bunda sakınca yoktur.

·         Farz namazlarla nafile namazlarda ikinci rekatları birinci rekatlardan uzun tutmak mekruhtur.

·         Namazda sünnet miktarı Kuran okunduktan sonra bir tutukluk (şaşkınlık) olursa hemen rükuya gitmeli başka bir ayet ve sureye geçilmemelidir.Fakat henüz sünnet miktarı okunmamışsa başka bir yere geçmesinde kerahat yoktur.

·         Namazda ve namaz dışında sesli olarak Kuran okunurken sadece sesi güzelleştirmek ve okuyuşu süslemek için makamla okumak iyi kabul edilmiştir.Yeter ki bununla mana değişmesin,aslı bozulmasın ve tecvid kaidelerine uyulsun.

·         Kuranı Kerim farz namazlarda yavaşça ve harfleri belirtilerek okunmalıdır.Teravih namazlarında ise yavaş ve süratli okuyuş arasında bir kıraat yapılmalıdır.Diğer gece namazlarında süratle okunabilir.Fakat mana anlaşılabilecek şekilde olmalı ve tecvid hatası bulunmamalıdır.

NAMAZI KAÇ REKAT KILDIĞINDA ŞÜPHELENME

·         Bir kişi kıldığı bir namazın rekatlarında şüphelense bakılır.Eğer bu şüphelenme kendisinde ömründe ilk defa olmuşsa o namazı yeniden kılar.Fakat birkaç defa olmuşsa araştırır ve kanaatine göre hüküm verir.Namazı yeniden kılması icap etmez.Araştırmada kalbin şahitliği yeterlidir.

·         Mesela sabah namazını kılarken bir rekat mı iki rekat mı kıldım diye şüphelenipte,bir rekat kılmış olduğuna kalben hüküm verirse ihtiyaten buna bir rekat daha ilave eder.Bu husustaki tereddütten dolayıda sehiv secdesi yapar.Aksine iki rekat kıldığına kalben hüküm verirse oturur,teşehhüdden sonra sehiv secdesi yapar.Hiçbirisine karar veremediği takdirde az olanı esas alır.Çünkü az olanda kesinlik vardır.Bu durumda bir rekat daha kılar,ancak bu takdirde şüphelendiği rekatın sounda oturur,ondan sonra kalkıp o bir rekatı kılar.Çünkü önce iki rekat kılma ihtimali vardır.Bu takdirde o namazın sonunda sehiv secdesi yapar.

·         Dört rekatlı bir namaza başlamış olan kimse kıldığı rekatın birinci rekat mı,ikinci rekat mı olduğuna şüphe edip bir tarafı seçemezse kendisini bir rekat kılmış sayar ve her her bir rekatın sonunda ihtiyat olarak bir kere teşehhüd miktarı oturur.Bu şekilde dört defa kade yapılmış olur.Çünkü bir sayılan rekatın iki,üç sayılan rekatın dört olma ihtimali vardır.

·         Bir kimse kıldığı rekatın ikinci rekat mı,üçüncü rekat mı olduğunda şüphelense sahih olan görüşe göre bu rekatın sonunda oturmaz.Bir tarafı tercih edemezse,bunu ikinci rekat sayar geri kalan rekatları da tamamlar.Akşam namazı ve vitir namazı bu hükmün dışındadır.Bu şüphelenme bu namazlardan birinde olsa oturmak gerekir.Çünkü şüphelenilen rekatın üçürcü rekat olması muhtemeldir.Bu halde teşehhüdden sonra bir rekat daha ilave edilir.Çünkü şüphelenilen rekatın ikinci rekat olması da mümkündür.Bunların sonunda sehiv secdeleri yapılır.

CEMAATİN İMAMA UYACAĞI YERLER

·         İmam kunut duasını,bayram namazı tekbirlerini,vacib olan birinci kadeyi,tilavet secdesini terketse cemaatte terkeder.

·         Ramazanda Teravih namazından sonra cemaatle kılınan vitir namazında cemaat daha kunutu bitirmeden imam rükuya eğilse cemaatte eğilir.Eğer imam rükuda iken kunutu bitirebileceğini düşünen bitirir ve sonra rükuya gider.

CEMAATİN İMAMA UYMAYACAĞI YERLER

·         İmam iftitah tekbiri alırken ellerini kaldırmazsa cemaat imama mutabaat etmeyerek ellerini kaldırır.

·         İmam Sübhanekeyi okumadan Fatihaya geçse cemaat okur.

·         İmam rüku ve sücud tekbirlerini ile bunlardaki tesbihleri terketse cemaat terketmez.

·         İmam “Semiallâhu limen hamideh” demeyi veya tahıyyat ile selamı terketse veyahut teşrik tekbirlerini almasa cemaat bunları yapar.

·         İmam bir secde fazla yapsa veya bayram namazı ile cenaze namazında tekbirleri fazla alsa veyahut sehven beşinci rekata kalksa cemaat bu hususlarda imama mutabaat etmez.

MESBÛK ( İMAMA SONRADAN UYAN KİMSE )

·         İmama uyan ilk rekatta imama yetişmişse imamla beraber selam verir.Birinci rekatın rükuunda bile yetişen imama yetişmiş sayılır.Namaza başlandığını gören kimse hemen tekbir alıp imama uyar.Bir defa Sübhânellâh diyecek kadar bir süre rükuda imama yetişmişse o rekata yetişmiş olur.Rükuya yetişmemiş olan kimse o rekata yetişmemiştir.Ama yinede imama uyar.Son oturuşta Tahıyyatı okur (Salavatı da okuyabilir) bekler,imam sağa selam verince selam vermez,ikinci selamla beraber kalkar ve yetişemediği rekatı tamamlar sonra oturup selam verir.

·         İmama ikinci rekatta yetişen kimse son oturuşta tahıyyatı okur,bekler.İmam sağa selam verince selam vermez,ikinci selamıyla beraber Allâhu Ekber diyerek ayağa kalkar.Sübhâneke,Euzü Besmele,Fatiha,Zammı Sure okur,rüku ve secdeleri yapar ve oturur.Oturuştaki duaları okuyarak selam verir.

·         İmama üçüncü rekatta yetişen kimse imamın sola selamı ile beraber Allâhu Ekber diyerek ayağa kalkar. Sübhâneke,Euzü Besmele,Fatiha,Zammı Sure okur,rüku ve secdeleri yapar ve ayağa kalkar.Besmele,Fatiha, Zammı Sure okur,rüku ve secdeleri yaparak oturur.Tahıyyatı ve duaları okuyarak selam verir.

·         Dördüncü rekatta imama yetişen kimse imamın sola selamıyla beraber ayağa kalkar. Sübhâneke,Euzü Besmele,Fatiha,Zammı Sure okur,rüku ve secdeleri yapar ve oturur.Tahıyyatı okur ve ayağa kalkar. Besmele, Fatiha,Zammı Sure okur,rüku ve secdeleri yapar ve ayağa kalkar.Besmele,Fatiha okur,rüku ve secdeleri yaparak oturur.Tahıyyatı ve duaları okuyarak selam verir.Burada dikkat edilecek husus kendi başına namaz kılarken,önce Fatiha ve sure okunan birinci ve ikinci rekatı kılmaktır.İmama dördüncü rekatta yetiştiğinden,yalnız Fatiha okunan son rekata yetişmiştir.Geriye Fatiha ve sure okunan iki rekatla yalnız Fatiha okunan üçüncü rekat kalmıştır.Onun için imam selam verdikten sonra kalkıp bir rekat kılar ve oturur.Çünkü iki rekat kılınca oturmak lazımdır.

·         Üç rekatlı olan akşam ve vitir namazlarının üçüncü rekatında imama yetişen kimse imamın sola selam vermesiyle beraber ayağa kalkar. Sübhâneke,Euzü Besmele,Fatiha,Zammı Sure okur,rüku ve secdeleri yapar ve oturur.Tahıyyatı okur ve ayağa kalkar. Besmele, Fatiha,Zammı Sure okur,rüku ve secdeleri yapar ve oturur. Tahıyyat,Salli-Barik,Rabbena dualarını okur ve selam verir.

·         Bayram namazının birinci rekatın rükuunda imama uyan kimse,bu rükuda yetişeceğini zannederse hem iftitah tekbirini hem de bayram tekbirlerini ayakta alarak rükuya varır,rükuya yetişemeyeceğinden korkarsa iftitah tekbirini alarak rükuya varır,bayram tekbirlerini rükuda alır,bu tekbirleri alırken ellerini kaldırmaz.İmam ayağa kalkarken tekbirleri bitirmemiş bile olsa imama uyarak birlikte ayağa kalkar.

·         Bayram namazının ikinci rekatına yetişen kimse,birinci rekatı kaza etmeye kalkınca önce Sübhaneke Besmele ile Fatiha ve zammı sureyi gizlice okur,yine gizlice tekbirleri alır ve namazı tamamlar.

SÜTRE VE NAMAZ KILANIN ÖNÜNDEN GEÇME

·         Sütre: Önünden geçenlere karşı namaz kılana siper olan şeydir.Enaz bir arşın yüksekliğinde olur.

·         Namaz kılacak kimse,önünden geçilmesi ihtimali olan yerde bir ağacın,bir direğin arkasına geçer veya önüne değnek diker,sandalye koyar,şayet yer sert ise değneği uzunlamasına koyar.Dikilecek bir şey bulunmazsa önüne bir çizgi çeker.Maksat sütrenin ötesinde olan şeylere bakıp gönlünü onlarla meşgul etmemektir.

·         Cemaatle namaz kılarken yalnız imamın önüne sütre dikmek kafidir.

·         Namazkılanın önünden geçilmez.Geçildiği takdirde namaz kılanın namazına bir ziyan gelmez.Kasden geçen günah kazanır.Namazda olan,önünden geçene mani olma teşebbüsünde bulunmaz.Yalnız geçene mani olmak için erkeğin,okurken sesini yükseltmesi,kadınların da sağ elini sol elinin üzerine vurması caiz görülmüştür.

_________________________

 

·         Seferde dört rekatlı farz namazlar iki rekat olarak kılınır.İki ve üç rekatlı namazlar kısaltılmaz aynen kılınır.Sünnetleri kılacak olan tam kılar.Eğer sefer bitmiş,istirahati temin edilmiş ise sünnetleri kılar,yolculuk halinde ise veya birşeyden korkuyorsa sünnetleri kılmayabilir.

·         İkindi ve saban namazının sünnetleri farzından sonra kaza edilemez.Çünkü kerahat vakti girmiştir.Öğle ve yatsının ilk sünnetleri farzından sonra kaza edilebilir.

EZAN VE İKAMET

            Ezan;lügatte (i’lam=bildirmek) anlamına gelir.Dini manada ezan,farz namazlar için belirli vakitlerde okunan mübarek sözlerdir.Ezan okuyana müezzin denir.

            Ezan okumak vacip derecesinde bir sünneti müekkededir.Vaktin sünneti olmayıp namazın sünnetidir.

Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığınız (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı zikretmeye koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır. Cuma Suresi Ayet  9

Ezanla birbirinizi Namaza çağırdığınız zaman onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu davranış, onların düşünemeyen bir toplum olmalarındandır. Maide Suresi Ayet 58

·         Farz namazlar dışında Bayram,Cenaze,Vitir,Teravih,İstiska (Yağmur Duası Namazı) ve diğer namazlar için ezan okunmaz.

·         Kamet ise farz namaza başlamadan önce ve namaz cemaatle kılınacaksa sesli ve hızlı;yalnız kılınacaksa sessiz olarak okunur.Kametin lafızları aynen ezan gibidir.Yalnız “Hayye alel felah” tan sonra “Kad kameti’s-salâh” cümlesi ilave edilir.

·         Sabah namazında “Hayye alel felah” tan sonra iki defa “Essalâtü hayrun minen-nevm” cümlesi ilave edilir.

·         Cuma günleri biri vaktin başlangıcında cami dışında diğeride imam minbere çıktığında cami içinde olmak üzere iki defa ezan okunur.Cuma namazından önce sela verilme usulü Mısır Hükümdarı Seyfüddin Kılavun’un emriyle ifa edilmeye başlandı.(Hicri 700)

·         Minare:Camilerde,mescitlerde namaz vaktinin geldiğini bildirmek üzere müezzinin çıkıp ezan okuduğu kuleye benzeyen yere minare denir.Minare asıl yapının dışında olup içerden merdivenle çıkılır.Minare ilk defa Hicri 58 tarihinde Mısır Valisi Mesleme zamanında Muaviye tarafından Amr b. As camiine ilaveten inşa edilmiştir.Bu minarede ilk ezanı okuyanda Sahabeden Şurahbil oldu.

·         Camilerde ezan ve kamet okunup namaz kılındıktan sonra aynı vakit içinde bir daha ezan ve kamet okunmaz.

·         Ezan ve ikamet vakit namazları için sünnet olduğu gibi,kaza namazları içinde sünnettir.Çünkü ezan ve ikamet,vakitlerin değil,namazların sünnetidir.

·         Evde ve kırda kılınacak farz namazlar için hem ezan hemde ikamet getirmek daha faziletlidir.Sadece ikametle de yetinilebilir.

·         Bir kısım kaza namazları başka başka yerlerde kaza olarak kılınacakları zaman her biri için ezan ve ikamet gerekir.Fakat bir yerde kaza edilecekleri zaman her bir namaz için ezan ve ikamet daha faziletli ise de,ilk kaza edilecek namaz için ezan ve ikamet getirdikten sonra,diğer namazlar için yalnız ikamet yeterlidir.

·         Ezanı duyan kimse Kuran okuyorsa durup ezanı dinler ve ezana icabet eder.Ezana icabet kavlen ve fiilen olur.Kavli icabet ezanı müezzinle beraber kendi kendine tekrar etmektir.”Hayye ale’s-salâh ve Hayye ale’l-felâh” larda “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm”;sabah ezanında “Essalâtü hayru’n-mine’-nevm” de “Sadakte ve berarte” denir.Sonra ezan duası yapılır.Fiili icabet ise namaza gitmektir.

·         Namaz kılan,hutbe okuyan ve dinleyen,ilim öğrenen ve ders veren,yemek yiyen ezanı tekrarlamaz.

                                                        

GERİ DÖN