MEST ÜZERİNE MESH

            Mest;ayakları aşık kemikleri ile beraber örten,kolayca su geçirmeyen, 3 mil (1848*3=5544 metre) yüründüğünde eskimeyen,bağsız ayakta durabilen,üç parmak kadar söküğü,deliği bulunmayan ayağa giyilen giyeceklerdir.

MESTİN ŞARTLARI

·          Ayakları topuklarla beraber örtmüş olması

·          Kendileriyle en az 3 mil (5544 m.) yürünebilecek kadar sağlam olması

·          Topuktan aşağı kısmında üç parmak girecek kadar sökük,yırtık,delik bulunmaması

·          Kalınlıkları dolayısıyla bağlanmadan ayakta durabilmesi

·          Suyu çabucak çekerek ayak derisine geçirmemesi gerekmektedir.

MEST ÜZERİNE MESHİN FARZI

            Ayağın ön tarafına rastlayan kısımdan el parmaklarından en küçüğü ile üç parmak miktarı bölümünün bir kere meshedilmesidir.

MEST ÜZERİNE MESHİN SÜNNETLERİ

            Islak el parmakları aralanıp meshe ayak parmakları ucundan başlanıp hiç kaldırmadan ayağın üstünden topuklara doğru bir defa sıvazlamak yani sürmektir.Önce sağ sonra sol ayak meshedilir.

MEST ÜZERİNE MESHİ BOZAN ŞEYLER

·          Abdesti bozan bir şeyin meydana gelmesi

·          Ayaktan mestin çıkması veya çıkartılması (Bu durumda abdest mevcut ise sadece ayakları yıkamak kafidir.)

·          Mesh müddetinin sona ermesi (Bu durumda abdest mevcut ise sadece ayakları yıkamak kafidir.)

·          Ayakların birinin yarıdan fazlasına su temas ederek ıslatması

MESTLER ÜZERİNE MESH MÜDDETİ

            Mest üzerine mesh müddeti seferiler için 72 saat;mukimler için 24 saattir. Mest üzerine meshin başlangıç zamanı abdestin bozulma zamanıdır.

            Mestler mutlaka abdestle giyilmelidir.Bir veya iki ayağının ön tarafını kaybeden kimse için mesh caiz olmayıp iki ayağınıda yıkaması lazımdır.Ancak bir ayağı topuktan yukarı kesilmiş ise onu yıkamayıp diğer sağlam ayağı için mest giyebilir.

 

·         Muğire İbnu Şu'be (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ben Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la beraberdim. Bana:    "Ey Muğire, su kabını al!'' emretti. Ben de onu aldım. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) (la tenhaya gittik. O) benim gözümden kayboldu, kaza-yı hâcet yaptı, (geri döndü). Üzerinde Şâmi bir cübbe vardı. (Abdest almak için hazırlık yaptı. Cübbesinin yenlerini çemreyip) kollarını çıkarmaya çalıştı. Ancak (yenler) dardı. Ellerini (yenlerin uç kısmından geri çıkarıp cübbeyi sırtına koyup kollarını) alttan çıkardı. Ben su döktüm, namaz için abdest aldı. Mestleri üzerine meshetti, sonra namaz kıldı."  

·         Bir diğer rivâyette: "Mestlerini çıkarmada yardımcı olmak için eğildim. Bana:    "Bırak onları, zirâ ben, abdestli olarak mestlerimi giyindim" buyurdu ve üzerlerine meshetti.''  Bu Sahiheyn'in lâfzıdır.  

·         Hz. Büreyde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), Mekke'nin fethedildiği gün, beş vakit namazın hepsini tek bir abdestle kıldı ve mestlerine meshetti. Hz. Ömer (radıyallahu anh):      "Bugün, hiç yapmadığın bir şeyi yaptın!'' dedi. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):      "Âmmden (bilerek) yaptım ey Ömer" cevabını verdi.''  Müslim, Taharet 86, (277); Ebu Dâvud, Tahâret 66, (172); Tirmizi, Tahâret 45, (61); Nesai, Tahâret 101, (1, 86). Tirmizi ve Nesai'nin rivâyetinde mesh'in zikri geçmez.)  

·         Hz. AIi (radıyallahu anh) buyurdular ki: "Eğer din insanın fikrine göre olsaydı, mestin altını meshetmek, üstünü meshetmekten evlâ olurdu. Ancak ben Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın mestin üstünü meshettiğini gördüm."  Ebu Dâvud, Tahâret 62, (162).  

·         Şüreyh İbnu Hâni anlatıyor: "Hz. Aişe (radıyallahu anhâ)'ya mest üzerine meshetmekten sormaya geldim. Bana:    "Sana Ebu Talib'in oğlu (Hz. Ali) (radıyallahu anh)'yi tavsiye ederim, git ona sor. Zira o, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte seyahatlerde bulunmuştur!" dedi. Bunnun üzerine gidip ona sordum. Şu cevabı verdi:    "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), (mesh müddetini) yolcu için üç gün üç gece tuttu, mukim için de bir gün bir gece tuttu.''  Müslim, Tahâret 85,  (276); Nesâi, Tahâret 99, (1, 84); İbnu Mâce, Tahâret 86, (552).  

 

GERİ DÖN